Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s yeni iktisat idaresinin daha ortodoks, kural bazlı ve öngörülebilir siyasete geçmesinin kredi görünümü açısından olumlu olduğu değerlendirmesi yaptı. Bununla birlikte uygulanan siyasetlerin ekonomiyi kabul edilebilir düzeyden daha süratli yavaşlatması durumunda yeni bir siyaset değişimi riski olduğu da vurgulandı. Kuruluş, bu türlü bir durumda kredi görünümünün negatife çevrilebileceği konusunda ikazda bulundu.

Moody’s son devirde Türkiye’nin kredi profilinin, yüksek enflasyonla sonuçlanan öngörülemez siyasetler yüzünde baskılandığını tabir etti. Merkez Bankası kredibilitesi ve yatırımcı itimadının olmayışının da kredi görünümü üzerinde negatif tesiri olduğu vurgulandı. Öte yandan raporda seçimlerin akabinde yeni hükümetin ortodoks siyasetlere dönüş vaadi ile atılan adımların altı çizildi.

Büyüme yavaşlayacak

Yeni iktisat idaresinin uyguladığı siyaset değişikliğinin daha yavaş büyümeye yol açacağı söz edilen raporda, “Yeni iktisat takımının temel zorluğu iktisattaki dengesizlikleri gidermek ile büyümeyi sürdürmek ortasındaki dengeyi sağlamak olacak” denildi. Kuruluş, gelecek sene yapılacak mahallî seçimleri de dikkate alarak, para siyasetinde yavaş ve kademeli sıkılaşmanın sürmesini beklerken, bunun enflasyonun önümüzdeki aylarda yüksek düzeylerde kalacağı öngörüsünü yaptı.

Politika dönüşü riski var

Moody’s halihazırda Türkiye’nin kredi görünümünü durağanda tutuyor. Raporda, durağan görünümün istikrarlı riskleri yansıttığı belirtiliyor. Kuruluş, klâsik siyasetlere hakikat geçişin devamı halinde bunun kredi görünümü ve notunu olumlu etkileyeceğini belirtirken, yeni bir siyaset dönüşü riskinin de epey yüksek olduğunun altını çizdi. Kuruluş bu türlü bir durumda kredi görünümünün negatife döneceğini belirtti. Makroihtiyati tedbirlerin kaldırılmasında muhtemel yanılgılar olabileceğini belirten Moody’s, şu ana kadar bu alanın güzel yönetildiğini söz etti.